Yaşamak-5

Yaklaşık 6 yıl önce,  yine bir yılbaşı öncesi işyeri telefonum çaldı. 

​

Kız kardeşinin 1.5 yıl önce geçirdiği ‘göğüs kanserini’, hastalıkla olan mücadelesini, tedavilerini ve tedavi sonrasında yaşadığı içine kapanık ruh halini anlatan bir bayandı konuştuğum kişi. Kardeşine yeni yıl hediyesi düşünürken stüdyomun önünden geçtiğini, bedensel ve ruhsal olarak bu çalışmanın kendisine iyi geleceğini düşünerek numaraları çevirdiğini söyledi kısaca.

Yaklaşık 1 ay sonra, son derece sessiz, sakin, konuşmaktan, sorulardan pek fazla hoşlanmadığını

açıkça belli eden genç bir hanım geldi stüdyoma. Kardeşinden ve kendisi için satın aldığı derslerden bahsetti. Beden alt yapısı ve hikayesiyle ilgili yeterli bilgiye sahip olduğum için fazla sorgulamadan hemen ilk dersimizi yapmak için stüdyoya doğru yönlendirdim kendisini.

​

İlk dikkatimi çeken, bacak kaslarındaki güçsüzlüktü. Özellikle sol tarafta ciddi bir his kaybı vardı. İlk ders çoğunlukla ‘tanışma seansı’ şeklinde geçer aslında.  Ve her hareket sonrasında, bedene ait yeni bir durumla karşılaşırsınız haliyle. Kol-omuz-boyun üçgenindeki problemler, telefonun diğer ucundan anlatıldığı kadarıyla da oldukça karmaşık görünüyordu ama; bu kadar ‘zor’ bir bedenle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim doğrusu.

​​

Hareketler, bedenin bana izin verdiği sırayla gelmeye başlamıştı her zaman olduğu gibi. Ama bedenin verdiği tepkiler değişmeye başladıkça, görüntü de daha ciddi bir noktaya dersin ortalarına yaklaştığımızda…

​

O güne kadar çalıştığım ve ‘son derece sert’ diye düşündüğüm hiç kimsenin sırt kaslarının, o anda önümde uzanmış bedenle yakından uzaktan alakası yoktu neredeyse. 

​

Ameliyat izleri sol tarafındaydı. Her hareket sonrasında sürekli olarak eliyle esnetmek isteğiyle refleks olarak boynunun sol tarafını ovmaya çalışıyordu. Belli ki o bölgede ciddi bir gerginlik hissi vardı ve bu durum kendisini rahatsız ediyordu. Sol kolunu uzandığı yerde yavaşça hareket ettirmek için omuzuna elimi koyduğumda, sol yan kasların ve sırtın kaskatı olmuş hali beni de oldukça tedirgin etti diyebilirim size. Sanki o kesik izlerinin olduğu yer açılıp, içine yüzlerce irili ufaklı taş parçası doldurulmuş ve tek bir toz parçasına yer kalmayacak şekilde yeniden dikilip kapatılmıştı.

​

Dikkatli ve güvenli adımlarla yürümeye başladık birlikte, bu yolda da...

​​

Beden, sistemin ona verdiğinden memnundu ve bu memnuniyeti bize tahminimizden çok daha kısa bir zamanda geri döndürmüştü. Henüz ilk 10 seansımız tamamlanmadan, sol tarafta hakimiyetini sürdüren ‘gerginlik hissi’ ve o kaskatı yapı, tamamen yumuşamıştı. Bunun sonucunda da uzun zamandır boyunda, sırtta ve kolda yaşanan ağrılar tamamen geçmiş, güçlenen bacak ve kalça kasları sayesinde yorgunluk hissi de ortadan kaybolmuştu.

​​

Yaşadığı sıkıntılar, uzun süren tedavi süreci ve sonrası, alınan ilaçlar ve bunların sonucunda ortaya çıkan karamsar tablo, genç kadının bedeniyle yeniden barışmasıyla son bulmuştu…

​

(16.12.2014)

​