Yaşamak-6

“Bu aile; omurgasındaki eğilmeden dolayı nefes alamayan, kalbinde ve akciğerlerinde oluşan problemlere çözüm bulamayan, hareket edemediği için kasları tamamen zayıflayıp, ağrılar içinde yaşamaya çalışan, bütün bunların yanı sıra sırtındaki kamburdan dolayı arkadaşlarının onunla alay etmesi nedeniyle okulunu bırakmak zorunda kalan çocuklarına yardımlarınızı bekliyor.”

​​

Bir Salı sabahı, gazetenin Ankara sayfasında yer alan bu haber oldukça dikkatimi çekmişti. Haberin altındaki fotoğrafsa, bu duruma duyarsız kalınamayacak kadar etkileyiciydi.

Bir anne-babanın arasında oturan kız çocuğu, gençliğinin belki de en güzel yaşında olmasına rağmen, hiç de 17 gibi göstermiyordu. Ufacık, tefecik, neredeyse iki kat olmuş bedeninde ilk dikkatimi çeken pırıl pırıl bakan gözleri ve yaşadıklarına inat sımsıcak gülümsemesiydi…

​

90 derecelik skolyoz, oldukça ciddi bir vakaydı. Ve gazetedeki fotoğraf karesi herşeyi açıklıyordu.

​​

İşyerime geldiğimde hemen gazeteyi arayıp, gördüğüm haberdeki kız çocuğuna nasıl ulaşabileceğimi sordum. Kısa bir süre sonra bir hanım beni aradı. Çocuğunun sağlığına kavuşabilmesi için ona anlatılan herşeye inanmaya hazır bu güzel anneye kim olduğumu, ne yaptığımı mümkün olduğu kadar anlatmaya çalıştım.

​

Ona üç şey için söz verebileceğimi söyledim. Çocuğunun, benimle çalışmaya başladığı günden itibaren şu ankinden en ufak bir gerileme yaşamayacağını, yaşadığı ağrılarının hiç kalmayacağını ve son olarak da ilk birkaç dersten sonra bedende çok ciddi bir dikleşme olacağını söyledim. Bu yola ilk defa çıkacaktım. Bilemediğim, sözünü veremediğim tek şey, bu yolun ne kadar süreceğiydi yalnızca...

​

Birinci ayın sonunda, henüz 7 ders yapmışken, iki santimlik dikleşmeyle yaşanacak mucizenin ilk müjdesini almıştık. 1,5 yıl süren çalışmamızın sonunda ise, neredeyse tamamen dimdik oturan, bütün ağrıları geçmiş, en ufak bir nefes problemi yaşamayan, bedenindeki tüm kasları güçlenmiş bambaşka bir genç kız oturuyordu stüdyomun içinde. Ve onun anlatımıyla sırtındaki kambur biz derslere başladığımızda fırıncı somunu kadarken, artık bakkal ekmeği kıvamına gelmişti…

​​

Metodumun, sözümü tutturacağından emindim ve yanılmamıştım...

​​

(1 ve 6 yaşındayken skolyoz ameliyatı geçirmiş olan bu genç kıza, benim aradığım tarihlerde ameliyat için maddi yardım talebi de gelmiş, hatta ameliyat günü bile alınmıştı. Ama durumundaki iyileşmeden dolayı bu tarih sürekli ertelendi, sonunda da ameliyattan vazgeçildi.)

​

(26.03.2013)

​

​